Dünyaca ünlü ressamlar, sadece hayat verdikleri eserlerle değil, sıra dışı yaşamlarıyla da ilham kaynağı oluyor. Rönesans’ın ünlü sanatçıları Leonardo da Vinci, Tiziano ve Boticelli, eserleri kadar eksantrik kişilikleriyle de bilinen Vincent van Gogh, Salvador Dali ve Pablo Picasso akla gelen ilk isimlerden. Gelin, ünlü ressamların hayatlarından önemli kesitlere birlikte göz atalım.
Sandro Boticelli (1445-1510), Floransa, İtalya
Floransa’nın dahi ressamlarından biri olan Sandro Boticelli; İlkbahar, Venüs’ün Doğuşu, Meryem’in Taç Giymesi, İsa’nın Doğumu gibi portreleriyle Rönesans resim sanatının gelişmesinde büyük bir rol oynadı, eserlerine kattığı şiirsel havayı tuvalinde kullandığı pastel tonlarla pekiştirdi. Asıl adı Alessandro di Mariano di Vanni Filipepi olan Sandro Botticelli, aslında bir kuyumcu çırağıydı. Fra Filippo Lippi’nin atölyesinde resim dersleri alan Botticelli, Floransa’da geçen yılların ardından Papa tarafından Roma’ya davet edildi ve Sistina Şapeli’nin efsanevi fresklerinin hazırlanmasında önemli rol oynadı. Ardından Floransa’ya dönerek Medici hanedanının himayesinde sanat çalışmalarını sürdürdü.
Leonardo da Vinci (1452-1519), Floransa, İtalya
Sanat tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul edilen Leonarda da Vinci’nin sosyal statüsü üniversite eğitimi almasına engel olsa da küçük yaşta Floransalı ressam ve heykeltıraş Andrea del Verrocchio’nun çırağı olarak işe koyuldu. Mona Lisa, Son Akşam Yemeği, Vitrivius Adamı gibi eserleriyle sanat tarihinin en ünlü başyapıtlarına imza atan da Vinci, sadece sanat kariyeriyle değil anatomi, astronomi, botanik, haritacılık, mühendislik, mimarlık alanlarında yaptığı çalışmalarla da çığır açtı. Kariyerine Floranda’da başlayan, daha sonra Milano’da ve Roma’da da çalışan da Vinci, Francis I’in daveti üzerine Fransa’ya gitti ve son üç yılını orada geçirdi.
Albrecht Dürer (1471-1528) Nürnberg, Almanya
13 yaşında otoportresini, 14 yaşında ise Madonna ve Müzik Melekleri isimli resmini yaparak erken yaşta dehasını ve yeteneğini kanıtlayan Albrecht Dürer, gotik Flaman sanatının temsilcilerinden biri. Genç yaşında yaptığı İtalya gezisinde önce Floransalı sanatçılardan sonra Venedik’te Bellini ailesinden etkilenen Dürer, Adem ile Havva, Aziz Jerome gibi portrelerinin yanı sıra Cennetten Kovuluş, Golgotha Yolu gibi gravürleriyle de kuzey sanatına yön verdi. Yeteneğiyle tüm Avrupa’ya ün salan Dürer insan bedenini de çizdi. Çığır açan İnsan Vücuduna Dair Dört Kitap isimli çalışmasında insan vücudunu oranladı, iskelet yapısını açıklamaya çalıştı ve kas hareketlerine dair teoriler oluşturdu.
Tiziano Vecellio (1488/90- 1576)- Venedik, İtalya
Venedik geleneğinin kurucularından olan Tiziano Vecellio, Venedik Cumhuriyeti’nin en başarılı ressamları olan Bellini ailesi tarafından eğitildi. Yeteneği kariyerinin erken yıllarından keşfedilen Vecellio’yu bu kadar başarılı yapan şeylerden biri farklı özgün tarzıydı. Portrelerinin konularıyla farklı manzaraları, mitolojik ögelerle dini figür ve olayları birleştirdiği gibi canlı renk paletiyle dikkat çekti. Günümüze ulaşmayı başarmış 300 eseri olan Vecellio’nun bu eserleri arasında Meryem’in Göğe Yükselişi, Bakkhüs ve Ariadne, Atlı V. Charles, Danae yer alıyor. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman’ın bilinen üç portresinden biri de Vecellio’nun imzasını taşıyor.
Katsushika Hokusai (1760-1849), Edo/Tokyo, Japonya
Samuraylar Çağı olarak da bilinen Edo döneminin en başarılı ressamı olarak kabul edilen Hokusai, ukiyo-e (Fani Dünya Resimleri) tarzının önde gelen temsilcisi. Uzakdoğu Asya’nın yetiştirdiği en yaratıcı sanatçılardan biri olan Hokusai, 88 yıllık ömrüne 30.000’i aşkın eser sığdırdı. Seyahat tutkusuyla doğayı resmetme sevgisini birleştiren Japon ressam, 36 Fuji Dağı Manzarası isimli ahşap baskı serisiyle sanat tarihindeki yerini aldı. En ünlü eseri Kanagawa’nın Büyük Dalgaları olsa da Tawaraya Okulu ile ilişkisiyle beraber Hokusai Mangası olarak bilinen kitap resimlerini de üretti.
Vincent van Gogh (1853-1890), Zundert, Hollanda
37 yıllık yaşamında ürettiği 2.100’e yakın eser kadar yaşadığı ilişkileri ve psikotik sanrılarıyla da tanınan van Gogh, ölümünden sonra ünlenen ressamlardan biri. Birçok eseri Amsterdam’daki van Gogh Müzesi’nde görülebilecek olan ressam Yıldızlı Gece, Sargılı Kulak ve Pipo ile Otoportre ve Patates Yiyenler gibi simgeleşmiş portreleri yaptı. Sağlık sorunları kadar parasızlıkla da mücadele eden van Gogh ünlü Fransız ressam Gauguin ile tutuştuğu şiddetli bir kavgadan sonra usturayla sol kulağını kesti, kaldırıldığı hastanede mani teşhisi konuldu. Ruh sağlığı hastanesinde geçirdiği günlerden sonra kırsala yerleşen van Gogh hayatının geri kalanını burada sürdürdü.
Gustav Klimt (1862-1918), Viyana, Avusturya
Sembolizm ve art nouveau akımlarını harmanlayarak Sezession isimli grubun mühim isimlerinden biri haline gelen Klimt, Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nin duvarlarına yapılan resimlerle ünlendi. Alegoriler ve Amblemler dizisi, Klimt’in Avusturya’da hatırı sayılır ün kazanmasını sağladı, Klimt’i uluslararası üne kavuşturan eseri ise Öpücük oldu. Venedik ve Ravenna gezisi onun için bir dönüm noktasıydı, Bizans sanatından etkilenen ressam altın tekniğini ve Bizans tasvirlerini imzası haline getirdi. Judith ile Holofernes’in Başı, Yaşam ve Ölüm gibi portreleriyle olduğu kadar Gustav Klimt’in İşleri olarak adlandırılmış folyo setiyle de ünlü.
Salvador Dali, (1904-1989), Katalonya, İspanya
Sanatıyla olduğu kadar son derece ilginç kişiliği ve tavırlarıyla bilinen İspanyol sanatçı Dali, sanatın farklı dallarında faaliyet gösterse de özellikle sürreal tablolarıyla dünya çapında tanındı. Belleğin Azmi, Haşlanmış Fasulye gibi eserleri kadar Freud’a ve psikanalize olan hayranlığı ile de ünlenen Dali, ilham perisi olan eşi Gala’nın vefatından sonra münzevi bir hayat yaşamaya başladı.1500’den fazla resim, heykel, tiyatro dekoru ve animasyon çizimleri yapan Dali’nin eserlerinin büyük çoğunluğu Figueres’deki Dali Müzesi ve Tiyatrosu’nda, Florida’daki Salvador Dali Müzesinde veya Los Angeles’daki Dali Galerisi’nde görülebilir.
Pablo Picasso (1881-1973), Malaga, İspanya
Yaşamının çoğunu Fransa’da geçiren İspanyol sanatçı Pablo Ruiz Picasso; resmin yanı sıra heykel, seramik gibi sanat dallarında da üretim yaptı. Çocukluğundan itibaren resme ilgi duyan Picasso, sanat kariyerine natüralist tarzla başladı. İlerleyen yıllarda yolu çok farklı teknikler ve akımlarla kesişti ve sanat hayatı da mavi dönem, pembe dönem gibi dönemlere ayrıldı. Kübizm akımının kurucularından ve 20. yüzyılın en etkili sanatçılarından biri olan Picasso’nun en ünlü eserleri arasında Avignonlu Kadınlar ve Guernica başı çekiyor.